KUVVETİN YAPISI
H.Ü.Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Makximal kuvvet; istemli izometrik kasılmalarla mümkün olan en fazla kuvvete ulaşabilme yeteneğidir. Maximal kuvvet kasın fizyolojik enine kesiti, inter muskuler (kaslararası) ve intra muskuler (kas içi) koordinasyon ile sınırlanır. Makximal kuvvete bir artış bu üç faktörden biri vasıtası ile gerçekleştirilebilir.
Kasın enine kesitinde bir artış meydana gelmediği taktirde kuvvetin artış imkanı çok sınırlıdır. Bu da kasın enine kesitinin kuvvetin temel potansiyeli olmasından kaynaklanır. Bu toplam kuvvet potansiyeli ancak yüksek elektriksel uyarım veya hipnoz ile aktifleştirile bilir ve mutlak kuvvet ile bir tutulur. Mutlak kuvvet ise makximal kuvvet miktarına uygulanan istemli aktifleşmenin boyutuna bağlıdır.
Koordinasyon terimini THIESS (1978) duruma göre değişen, ortamlarla uyumlu fonksiyonların temini için birkaç veya çok fazla birbirlerine bağlı duran doku ve organların uyarımının ve frenlemesinin birbirine uyumu şeklinde açıklar.
İntra musküler koordinasyon terimi, optimum bir hareketi gerçekleştirmek için farklı kasılma hızına sahip mümkün olduğu kadar çok motorik birimlerin birlikte tesirini bir kas içerisinde senkronize edebilme yeteneği anlamına gelir. BÜHRLE (1985)’ye göre intra musküler koordinasyonun kendini gösterme derecesi, izometrik ölçülen maksimum kuvvet ile eksentrik ölçülen maksimum kuvvet arasındaki farkla belirlenir. Çünkü eksentrik kuvvet yansıtıcı yönüyle motorik birimleri besler, kuvvetlendirir,canlandırır.
Maximal kuvvete ulaşana kadar, yani kuvvet artış sürecindeki kişisel farklılıkları iyi ayırt edebilmek için literatürlerde bu olay üç ayrı parametreyle incelenir.
Çabuk kuvvet indeksi
K max
ÇKL=---------------------
T max
Patlama kuvveti
^ K
PK=-----------------
^ T
Başlama Kuvveti
Bk=K30
Başlama kuvveti yaklaşık ilk 30 mili sayesinde (1/100) kuvvet üretimi anlamına gelir. Patlayıcı kuvvet eğrinin düz bölümündeki kuvvet artışı ile belirlenir. Takribi kuvvet ise makximal kuvvet değerine kademeli şekilde yaşlanma olarak tanımlanır.
Yayınlanmış eserlerin çoğunda maksimal kuvvetin birçok boyutunu ayırt edebiliriz. İzometrik, dinamik ve konsentrik (müşterek merkezli), kısmen dinamik-eksentrik (ortak merkezi olmayan) maksimal kuvvet. (Karş. SINGH, 1966, WERSCHOSHANSKIW 1972, HABERKORN-BUTTENDEICH 1973, FREY 1977, TESS etal 1978 HOLLMAN-HETTINGER 1980). Yukarıda belirtilen değerlerde izometrik maksimal kuvvet dinamik-konsentrik maksimal kuvvetten yaklaşık % 15 daha fazladır,fakat eksentrik maksimal kuvvetten %25-40 arası daha düşüktür.
Daha yeni yayınlar ayırt edilmesi gereken motorik özelliklerin oldukça bağımsız olması gerektiğini savunarak eski verileri çürütmeye çalışırlar, fakat pek geçerli değildir. Çünkü her konsentrik çalışmadan önce, hareket ettirilmesi gereken yüke karşı kuvvet oluşması için izometrik kasılmalar gerçekleşir. Yük maksimum performansa ne kadar yaklaşırsa o kadar fazla bir kuvvet oluşumu gerçekleşmesi gerekir. Son yüklenme sınırında yaklaşık bütün kuvvet izometrik olarak ortaya çıkar. Yalnızca az bir kuvvet birimi ağırlığın hızlandırılması için kullanılabilir. Dinamik makximal kuvvetin ölçme metodu izometrik ölçme metoduna benzer.
BÜHRLE tarafından yapılan bir araştırmada 40 kişiye, bünyeye göre değişen kaldırılabilir maksimum ağırlıklar uygulanarak, izometrik maksimal kuvvet ile dinamik-konsantrik maksimal kuvvet arasındaki fark % 3 olarak bulunmuştur. BÜHRLE’nin (1981), bir başka araştırmasında izometrik maksimal kuvvet ile konsantrik maksimal kuvvet arasındaki korelasyon katsayıları r=0.85’in üzerine çıkmıştır.Bu kolerasyon katsayıları 4 haftalık antrenmandan sonra r=0.90’ın üzerinde gerçekleşmiştir.Hatta kondisyonlu güç sporcularında kolerasyon katsayıları=0.95 civarında bulunmuştur.
MÜLLER’in (1987) 17 denek ile yaptığı yatay kesit araştırmasında 32 deneyden alınan EMG bölümleri, izometrik ve dinamik kasılmalarda M.triceps brachii de eşit hızda aktifleşme ve innervasyon yüksekliği göstermiştir.31 denek ile yaptığı ikinci yatay kesit araştırması dinamik maksimal kuvvet ile izometrik maksimal kuvvet arasıda yüksek kolerasyon ortaya çıkarmıştır. Ayrıca bu araştırmada orta derecede ve yüksek ağırlıklarda eşit bir kuvvet artışı gözlenmiştir. Müllere göre: toparlanacak olursa bu sonuçlar nerömusküler sistemde (sinir, kas sistemi) bağımsız yetenekler olarak satatik ve dinamik maksimal kuvveti veya çabuk kuvveti ayırt etmenin uygun olmadığını gösterir. (s.135)
Hareket ettirilmesi gereken ağırlık maksimum performansdan uzaklaşırsa yani ağırlık azalırsa en hızlı hareket seyrinde dahi maksimum izometrik kasılmalardaki kadar maksimum kuvvet değerlerine ulaşamaz. Buna rağmen kuvvet artışının derecesi her halükarda izometrik maksimal kuvvetin derecesine denktir.
BÜHRLE (1981) belli bir yük ait en yüksek kuvvet değerini relatif dinamik kuvvet hemen hiç ağırlıksız hareketlerde ‘relatif-dinamik kuvvet maksimumu’ izometrik maksimum kuvvetin %42,5’i kadardır. Bührle bunu üç sebebe bağlar: Birincisi, hızlı kas liflerinin kasılma ne derece hızlanırsa iç direnç o derece artar. Son olarak da düşük dirençlere karşı çok hızlı gerçekleşen hareketlerde ve yaklaşık orta dereceli eklem açısından antagonistin (zıt çalışan) istek dışı aktifleşmesi meydana gelir. Böylece ek bir fren kuvveti etkili olur. (BÜHRLE 1981, s.22) antagonist hareketler antrene edilebilir görünmektedir. SCHMIDTBLEICHER (1984) akto-miyozin kompleksinin temas zamanı kasın artın kısalma hızıyla gittikçe küçüldüğünü ve böylece kuvvetin ortaya çıkışının da gittikçe azaldığını buna ilave eder.
Sonuç olarak çabuk kuvvet maksimal kuvvetin bir parçası yani ‘maksimal kuvvetin dinamik gerçekleştirilmesi’ (BÜHRLE,1981,S.2) olarak tanımlanır. Böylelikle önceden değinilen ve literatürün temsil ettiği maksimal kuvvet ile çabuk kuvvetin bağımsızlığı fikrinin aksi idda edilmektedir.
Antrenmansız kişilerde maksimal kuvvet değerinin %40 yüksek oluşu genelde istemli olarak gerçekleşen kasılma kuvvet birimlerine, pasif elastiki güçlerin katılmasıyla ve de kasın elektriksel inlervasyon enerjisiyle açıklanır.
SCHMIDTBLEICHER ve BÜHRLE (1980) antrenmanlı sporcularda istemli kasılmalarla eksentrik maksimal kuvvetin %90’ına kadar ulaşabilme yeteneğini belirlediler. Buna göre eksentrik maksimal kuvvet ile izometrik maksimal kuvvet arasındaki fark olarak ölçülen istemli aktifleşme derecesi bir sporcunun antrenman yapabilme derecesini gösteriyordu. Bührle bu farkı Massalgin ve Ushakow’a (1979) dayanarak ‘kuvvet noksanlığı’ şeklinde tanımlar.
Son
olarak maksimal kuvvetin çeşitleri aşağıdaki gibi özetlenmiştir:
Maksimal kuvvet istemli izometrik kasılmalarla gerçekleştirilebilinecek en büyük kuvvettir.
- Mutlak kuvvet bir kasın toplam kasılma potansiyelinden oluşur. Toplam kuvvet stres durumlarında reflektörümsü aktifleşme, hipnoz veya elektriksel uyarılar vasıtasıyla ulaşılabilir.
- ‘İstemli aktifleşme yeteneği bir sporcunun istemli izometrik kasılmalarla mutlak kuvvetinden kullanabildiği miktardır. Bu antrenman durumuna bağlı olarak %70,95 arasında değişen bir miktardır.
- Son olarak ‘kuvvet açığı’ aktifleşme yeteneğini tanıma derecesidir ve %5-40 arasında değişir.
BÜHRLE’nin (1984) bir araştırmasında 60 spor öğrencisiyle 3 ayrı antrenman metoduna göre 12 haftalık bir süre içersinde ‘M.triceps brachii’nin maksimal kuvvetini antrene. Ettiği bir çalışmada sonuç olarak çoğu kişide yaklaşık eşit kuvvet artışı görülmüştür, fakat kasların yatay kesintinde farklı etkiler görülmüştür, fakat kasların yatay kesintinde farklı etkiler görülmüştür.(Güç artışı %17.3-20.7 arası)
Bilgisayarlı tomografi sonuçlarına göre yorulana kadar ‘tekrarlanan kuvvet girişimleri metodu’ (kas yapım metodu), ‘maksimum kuvvet girişimleri metodun’ (intra musküler koordinasyon metodu (+ %9.9) ve çabuk kuvvet metodu (+ %10.7) göre iki misli bir yatay kesit artışı (+ %17.8) göstermiştir.
Bu araştırmayla maksimal kuvvet antrenmanlarının önemi açıklanabilir. Bu arada kasın yatay kesiti, intra ve inter musküler koordinasyon gibi performansı sınırlayıcı faktörleri de çeşitli antrenman metotlarında hesaba katmak gerekir.
Kuvvetin artma imkanı uzun süre sonunda meydana gelen hipertrofi (kas irileşmesi) ile sağlandığı için maksimal kuvvet antrenmanlarının başında yatay kesitini arttıran ‘ kas yapıcı antrenmanlar’ gelir. Hiper trofide büyük ihtimalle gerginlik uyarılarıyla kas liflerini yanında bulunan uydu hücreler hücre bölünmesine uğrarlar. (Kar. MAVRO 1979, SCHIAFFINO 1979, APPELL 1983) bu kuvvet potansiyeli artışı devamlı antrenman tedbirlerinin temelini teşkil eder.
En fazla 10-12 hafta süren orta derecede eşit tempolarla ve 8-12 arası tekrarlama sayılarıyla gerçekleştirilen bir antrenmanda metodik olarak 3-8 arası seriler gerçekleştirilir. Bu antrenmanda ağırlık şiddeti %50 ile %70 ( EHLENZ 1983; %40-60/SCHMIDTBLEICHER 1985; %60-80) arasındadır. Dinlenme süresi de 2 dakikadır. Alternatif olarak dik olmayan (Basık) piramit şeklide seçilebilir ( örneğin 12x %70, 10x%80, 7x%85, 5x %90).
Tekrarlanan maksimal kasılmaların altında bu metodun devamında en fazla 6-8 hafta arası süre içinde maksimal kuvvet girişimleri için metotlar uygulamaya konulur. Bu metodlar hızlı bir şekilde yüksek inlervasyon aktivitelerini harekete geçirme yeteneğini geliştirirler. (Karş. MORITANI, 1978; SCHMITTBLEICHER, 1984) yüksek inlervasyon frekanslarını algılama ve kullanabilme yeteneğini antrenmansız durumdakinden daha yüksek olması ve hızlı gerçekleşen bir toplama (bitişik olan kas liflerinin şu ana kadar aktif olmayan metorik birimlerin dahil edilmesi) bu uyumun sebebi olarak görülür. (SCHMITTBLEICHER 1985, s.27).
İntramusküler koordinasyon antrenmanlarında sıklık derecesi 1,5 arası tekrarlamalar ve 5-8 arası serilerde maksimum verimin %75-100’ü arasındadır. Devamdaki sivri pramit şekli tipik bir antrenman örneğidir: (5x %75.4x%80.3x%85.2x%90, 1x%95-100).
Sonuç olarak kuvvet intermuskuler çalışmalarda daha arttırılabilir. İntermuskuler koordinasyon özellikle harekete bağlıdır ve diğer hareket yeteneklerine iletilemez bunun için, mesela tek ekleme yönelik kuvvet çalışmalarında zor hareket çeşitlerine bir koordinatif aktarma gereklidir. Her antrenman başında kuvvet artışına sebep olan intermuskuler koordinasyonda bir uyarlama meydana gelir. Bunun sonucunda da organizma daha sonraki antrenman uyarılarına fizyolojik ve morfolojik uyumlarla tepki gösterir.
LİTERATUR
Allmann H.
‘sprintschnelligkeit und Kraft’ L.d.Leicctathletik 33 (1982), 116
APPELL, H.J.’Mechanismnen und grenzen des muskelwachstums’ in: DECKER, W.:M.LAMMER (Hrsg.) Kölnel Beitrage zur sportwissenschaft 12 Jahrburc der DSHS Köln 1983 Köln, 1983, 7
BERGER, R.A. ‘Optimum Repetitioms for the Devolopment of Strenght’ research Quarterly 33 (1962),334
BOSCO, C.0.C PİTTERA’Zur trainingwirkung neuentwickelter sprungüburgen auf die Explosivkraft’ leistungsprot 1 (1982), 36
BÜHRLE, M ‘Grundbedigungen zur kraftverbesserung aus der Sicht des sportwissenschafilers’ Württ. LSB,Sportarzteschaft würtemberg (hrsg.) kraft- 3. sportmedizinisches seminar 1979
BÜHRLE, M.Grundbdedingungen zur Kraftverhaltens aus der sicht des sportwissenschafilers’Würt. LSB, Sportarzteschaft Württemberg (hrsg.) kraft- 3. sportmedizinischers seminar 1979
BÜHRLE, M. ‘Dimensionen des kraftverhaltens und ihre spezifischen trainingsmethooden’ in BÜHRLE, M. Grundlagen des maximal und schnellkafttrainings Bundsinstitut für sportwissenschaft Bd. 56 sc horndorf: hofmann verlag, 1985, 82.
BÜHRLE M. ; D. SCHMIDTBLEICHER ‘ maxımalkraft, schnellkraft, Bewegungsschnelligkeit’ in AUGUSTIN, D. ;N. MÜLLER (RED.) leictathletiktraining in spannungsfeld von wissenschaft und praxis Niedernhausen/Galling, 1981
BÜHRLE , M. D. ;SCHMIDTBLEICHER; H.RESSEL’Die spezielle diagnose der einerzelnen kraftkompononten im Hocleistungssport’ leistungssport 13 (1983), 11
BÜHRLE, M. E. VERNER ‘das muskelquaershnittstraining der bodybuilder’ leistungssport 3 (1984), 5
EHLENZ, M.; GROSSER; E. ZIMMERMENN Krafttraining münchen0 BLV, 1983
FURUNAGA, T. ‘Die absolute muskulfraft und das muskelkrafttraning’ sportarz und spormedizin 27(1976), 255
GOLLHOFER, A. Komponenter der schnellkraftleistungen im dehnung – verküzungszyklus sportwissenschaften unt trainingspraxis Bd. 1 Erlensee, 1987
GROSSER, M. ; P. BRÜGGEMANN; F. ZINTL Leistungssteuerung in trainig und wettkampf München: BLV. 1986
GROSSER, M. ; S. STARISCHKA; E. ZIMMERMANN Konditionstraining München: BLV, 1983
HAASIS, U. kraft und neuromuskulare aktivitat bei athleten verschiedener sportarten
Tübingen: Dissertation, 1987
HARRE, D. Trainingslehre Berlin: Sportlervag, 1976
HARTMANN, J.; H. TÜNNEMANN Modernes krafttraining Berlin:Sporlevag, 1984
HEMBA,G.D. ‘Common Denominators of strength training’ Coaching Review 8 (1985), 18
HOLLMANN, W.’Buskelkraft undKrafttraing aus sportmedizinisscher sich’
Deutsche Zeitschrift für Sportmedizin 38, (1987) 10, 405
HOLLMANN. W.; T. HETTINGER
Spormedizin-arbeits-und trainingsgrundlagen
Stutgard: schattauer Verlag, 1980.
IKAI, M.; A.H. STEINHAUS ‘ Some foctors modifying the expression of human strenght’ J. Appl, Physiol. 16 (1961),157
KOMI, P.V.
‘Faktoren der muskelkraft und prinsiplen des krafttrainings’
Leistungssport 5(1975), 3
KUSNEZOW, W.W.
Kraftvorbereitung
Berlin: Sportverlag, 1972
LETZELTER, H.; M. LETZELTER
Krafttraining
Hamburg: RoRoRo, 1986
MÜLLER,K.J.
SCHMIDTBLEICHER, D.
‘Maximalkraft und Bewegunfgsschnelligkeit’
Beitrage zur Bewegungsforschung im sport Bd. 3
Bad Homburg: limpert Verlag, 1980
SCHMIDTBLEICHER, D.
‘Strukturanalyse der motorischen Eigenschaft kraft’
L.d. Leichetatheletik 30 (1984), 1785
SCHMIDTBLEICHER, D.
‘Sportlich krafttraining undmotorische grundlagenforschung’
İn:BERGER,W.et al.
Haltung und Bewegungs beim menschen
Berlin, heidelberg, New Yorg: springer Verlag (1984), 155
SCHMIDTBLEICHER, D.; M. BÜHRLE
‘Vergeleiche vın konzentrischem und exzentrischem Maximalkrafttraining’
Berichte aus dem ınst. F. Sport und Sportwiss. Der Universitat Freiburg 1 (1980), 1
WERCHOSHANSKIJ, J.V.
‘Grundlagen des spezeellen Krafttrainings im sport’
Berlin, München, Franfurt: Trainerbibliothek 4 (1972), 37
WERCHOSHANSKIJ, J.V..;w. Jurı; w.w. tatjan
‘Komponenten und funktionelle Struktur der Explosivkraft des menschen’
Moskau: Teorja i praktika 6 ( 1973)
WITTEKOPEF, G.;G. MARHOLD; K.S. PIEPER
‘Biologishe und biomechanische Grundlagen der trainings methodisvhen Kategorie
Kraftfanigkeiten und methoden ihrer Objektivierung’
Medizin und sprot 8 (1981), 255.
Yayına
Hazırlayan : Furkan Hasan CAN